PLLA uzun yıllardır ortopedik cihazlar, dikişler ve ilaç dağıtım sistemleri dahil olmak kaydıyla biyomedikal uygulamalarda yaygın bir şekilde kullanılır. Biyolojik olarak parçalanabilen, biyouyumlu ve sentetik bir laktik asit polimeri olan PLLA; subklinik granülomatöz inflamasyonu uyarma yeteneği ve hücre dışı kolajen birikimine yol açması sayesinde yumuşak doku güçlendirme amacıyla kullanılabilir.
PLLA hyaluronik asite benzer bir şekilde farklı moleküler ağırlıklara sahip olabilir. Biyouyumlu olması sayesinde insan vücudunda tamamen çözünebilir. Bu sayede PLLA eriyen dikişler, iğneler, plaklar, vidalar ve diğer cerrahi uygulamalar başta olmak üzere modern tıpta son derece geniş bir kullanım alanına sahiptir. PLLA her ne kadar 30 yıldan daha uzun süreli klinik kullanım geçmişine sahip olsa da, medikal estetik prosedürlerde kullanılmaya başlaması yaklaşık 10 ila 15 yıla dayanır.
Polimerik bir asit olan PLLA aynı zamanda polilaktik asit olarak da bilinir. Laktik asit olarak bilinen bir biyobozunur molekülün tekrarlayan birimlerinin polimerizasyonuyla meydana gelen PLLA, biyobozunur olması dolayısıyla çevre dostu özellikler taşır ve biyomedikal uygulamalarda sıklıkla kullanılır.
PLLA kullanımı sayesinde ciltte kaybedilen hacim geri kazandırılabilir, ince çizgi ve kırışıklık görünümü minimize edilir ve gençleştirme etkisi sağlanabilir. PLLA kolajen üretimini tetikler, cilde kaybettiği hacmi ve sıkılığı geri kazandırmaya yardımcı olur. PLLA sayesinde genel olarak cilt görünümünü iyileştirmek ve cilde daha genç bir görünüm kazandırmak mümkündür.
PLLA’nın Kullanım Alanları Nelerdir?
Zaman içerisinde yorgunluk, stres, yaş alma ve çeşitli etkenlere bağlı olarak göz altı bölgesinde ince çizgiler ve koyu renkli halkalar meydana gelebilir. Göz altı mezoterapisi prosedürü ile bu görünümü ortadan kaldırmak mümkündür. Son yılların sıklıkla uygulanan medikal estetik prosedürlerinden biri olan mezoterapi kapsamında başta hyaluronik asit olmak üzere pek çok farklı vitamin ve antioksidanı içeren kokteyller hazırlanır. Kokteyl içerisindeki bileşenler kişinin ihtiyaçlarına ve giderilmek istenen cilt sorununun özelliklerine göre değişebilir. Hazırlanan kokteyl hedef bölgeye yani göz çevresine özel mezoterapi iğneleri yardımıyla enjekte edilir.
My Shape Elixir’in özel içeriği yenilikçi AR-GE çalışmaları sonucu titizlikle oluşturulmuştur. Bunun sonucunda My Shape Elixir’in formülünde PLLA, glutatyon ve hyaluronik asitin de içerisinde bulunduğu 41 farklı bileşen vardır. My Shape Elixir özel formülü sayesinde etkili bir mezoterapi ürünü olma özelliğine sahiptir. Mezoterapi sürecinde My Shape Elixir’in formülündeki PLLA, ciltteki fibroblastın yenilenmesi görevini üstlenir. Fibroblastların yenilenmesine bağlı olarak kolajen sentezi ve elastin üretimi tetiklenerek cilt yaşlanma sürecini önlemek mümkün olur.
PLLA’nın kullanıldığı bir diğer alan ise sık uygulanan bir başka medikal estetik prosedür olan göz altı ışık dolgusu olarak karşımıza çıkar. Göz altı ışık dolgusu zaman içinde pek çok farklı etkene bağlı olarak göz çevresinde meydana gelen çizgili, koyu halkalı ve çökmüş görünümü gidermek için uygulanabilir. Işık dolgusu tedavisinde cilt altına hyaluronik asit gibi faydalı, doğal ve güvenli bileşenlerin enjeksiyonu gerçekleştirilir. My Shape Elixir ışık dolgusu etkisini sağlama amacıyla kullanılabilir. Ayrıca diğer etken maddelerden farklı olmak üzere My Shape Elixir’in daha uzun süre boyunca kalıcı etki sağladığı bilinir. My Shape Elixir kullanılması halinde vücut PLLA mikrokürelerini kademeli olarak emer, sonuçların kalıcılığının uzun süre boyunca korumasını sağlayacak olan ve yeni üretilmiş kolajeni serbest bırakır.
Sağladığı faydalar dolayısıyla sıklıkla uygulanan medikal estetik prosedürlerden biri olan gençlik aşısı; başta yaş alma olmak üzere çeşitli faktörlerin ciltte neden olduğu olumsuz etkileri ortadan kaldırır, cilt görünümünü gençleştirir ve iyileştirir. Gençlik aşısının formülünde başta hyaluronik asit olmak üzere birçok farklı bileşen bulunur. My Shape Elixir özel bileşenleri sayesinde göz altı torbalarında ve morluklarında hafifleme, göz altı bölgesindeki çizgilerde ise azalma sağlar. Bu sayede yüz bölgesi çok daha iyi bir görünüme kavuşabilir. My Shape Elixir’s formülünde bulunan PLLA kolajen üretimini uyarmakta, substrat oluşumunu teşvik etmekte ve cilde gereksinimi olan besini etkili bir şekilde sağlamaktadır. Ayrıca glutatyon pigmentasyonu azaltmak yoluyla ciltteki ton farklılıklarının ortadan kalkmasına yardımcı olmaktadır. Amino kompleks ciltteki nem miktarını korur, cilt dokusunun ve elastikiyetinin iyileşmesine yardımcı olur. Hyaluronik asit ise etkili ve sürekli bir nemlendirme sağlama etkisiyle cildin elastikiyetinin ve parlaklığının artmasına katkıda bulunur. C vitamini cilt inflamasyonunu ve oksidasyonunu önlemekte, aynı zamanda ciltteki lekelerin giderilmesini sağlamaktadır.
My Shape Elixir’i anti-aging yani yaşlanma karşıtı olarak kullanmak son derece etkili ve doğal sonuçlar elde etmeyi sağlar. Ayrıca elde edilen sonuçların kalıcılığı da bu sayede artırılabilir. Diğer anti-aging tedavi prosedürlerinde kullanılan hyaluronik asit içerikleri genellikle 6 aya kadar etkisini korusa da; PLLA etkisini 48 hafta ve daha uzun sürelerle devam ettirebilir. Vücudun PLLA mikrokürelerini kademeli bir şekilde emmesi ve geride sonuçların korunmasını sağlama özelliğine sahip yeni üretilmiş kolajen bırakması sayesinde etkinin uzun süre kalıcı olması sağlanmaktadır. Tüm bunların yanı sıra PLLA sayesinde My Shape Elixir’in diğer protokollerden farklı olarak daha kademeli bir yaklaşım benimsediği söylenebilir. Tedavi sürecinde yapılan bir dizi enjeksiyon sonucu, kolajen üretim sürecinin doğal ve kademeli olarak gerçekleştirilmesi sağlanabilir. Böylece hem daha doğal bir görünüme hem daha uzun süre kalıcı etkiye ulaşmak mümkün olabilir.
PLLA’nın Özelliklerini Biliyor musunuz?
PLLA biyolojik olarak parçalanabilir bir yapıya sahip olduğu için geçici medikal implantlarda, dikiş malzemelerinde ve biyoaktif malzemeler gibi uygulamalarda kullanılacak ideal materyallerin başında gelir. PLLA’nın mekanik özelliklerinin kemik onarımları ve plastik cerrahi prosedürleri için uygun olduğunu söylemek mümkündür. Ayrıca yavaş bir biyobozunma sürecinin söz konusu olması sayesinde PLLA dayanıklılığını uzun süreler boyunca korumaktadır.
PLLA’nın biyobozunur polimerler arasında dikkat çekici bir esneklik ve tokluk seviyesi vardır. Bu aynı zamanda dikiş malzemeleri gibi uygulamalarda avantaj sağlaması anlamına gelir. Yapılan araştırmalar PLLA’nın insan vücuduyla uyumlu olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir. Dolayısıyla medikal implantlar ve dikiş malzemeleri gibi insan dokusuyla doğrudan doğruya teması söz konusu olan uygulamalarda PLLA kullanımına sıklıkla rastlanır.