Yaş alma başta olmak üzere çeşitli faktörlere bağlı olarak cilt elastikiyetinin ve gerginliğinin kaybolması doğal bir durumdur. Bu tür durumlarda daha canlık, esnek ve gergin bir cilt görünümünü geri kazanmak için kırışıklık tedavilerinden faydalanılabilir. Kırışıklık tedavisi amacıyla uygulanan medikal estetik prosedürler sayesinde cilde kaybettiği genç ve dinamik yapıyı geri kazandırma imkanı elde edilebilir.
Ciltteki Kırışıklıklar Neden Olur?
Ciltteki kolajen ve yağ üretiminin zaman içinde azalması, cilt dokusunun genç ve elastik yapısını kaybetmesine neden olur. Kolajen hem cilt hem diğer vücut dokularının canlılığını koruyan bir tür protein olarak tanımlanabilir. Bunun yanı sıra kolajen ve yağ, dinamik ve elastik bir cilt yapısını sağlamak için ihtiyaç duyulan iki temel yapı taşı olarak bilinir. Bunların yanı sıra ciltteki kolajen ve yağ üretimini azaltarak kırışıklıklara neden olan diğer faktörler şu şekilde sıralanabilir:
- Yaş almaya bağlı olarak ciltteki kolajen üretiminin giderek yavaşlaması,
- Cilt tipine ve ihtiyaçlarına uygun olmayan, yanlış ve/veya kalitesiz cilt bakım ürünlerinin kullanılması,
- Çok fazla makyaj yapılması ve kalitesiz makyaj ürünlerinin kullanılması,
- Güneşin zararlı ışınlarına maruz kalınması,
- Cilt sağlığı için gereksinim duyulan vitaminlerin ve minerallerin düzenli olarak alınmaması,
- Zararlı yaşam tarzı alışkanlıkları benimsenmesi,
- Stres nedeniyle cilt altında kan akışının yavaşlaması.
Başta yukarıda sıraladıklarımız olmak üzere çeşitli nedenlere bağlı olarak ciltte meydana gelen kırışıklıkların tedavisi amacıyla çeşitli medikal estetik prosedürlerden faydalanılabilir. Kırışıklık tedavisi amacıyla gündeme gelen medikal estetik prosedürlerin temel hedefi, ciltteki kolajen üretimini ve yağ bezlerini tetiklemek, bu sayede cildi canlandırmaktır.
Cilt Kırışıklığı Nasıl Önlenir?
Doğal yaşlanma süreciyle birlikte cilt kırışıklıklarının görülmesi olağan bir durum olsa da, cilt kırışıklıklarına neden olan çeşitli etkenler vardır. Buna bağlı olarak cilt kırışıklıklarını önlemek için bazı önlemler alınması fayda sağlayabilir. Cilt kırışıklıklarını önlemek için dikkat edilmesi gereken en önemli unsurların başında, cildi güneşin zararlı ışınlarına karşı korumak gelir. Özellikle yaz aylarında güneş ışınlarının etkisi daha fazla olduğundan, güneşin altında geçirilen zamanı sınırlandırmak ve belirli saatlerde mümkün olduğunca güneşe çıkmamak çok önemlidir. Ayrıca güneşe çıkarken mutlaka yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanılmalıdır. Tüm bunların yanı sıra güneşe çıkarken geniş kenarlı şapka, güneş gözlüğü, pamuklu kumaştan üretilmiş ve vücudu güneş ışınlarına maruz kalmaktan koruyacak şekilde kapatacak kıyafetler kullanılmalıdır.
Cildi güneşin zararlı ışınlarından korumak için kullanılacak güneş kremleri en az 15 koruma faktörlü olmalıdır. İdeal olanı ise 30 faktör ve üzeri güneş koruyucu ürünlerin kullanılmasıdır. Tercih edilen güneş kremleri geniş spektrumlu olmalı, yani hem UVA hem UVB ışınlarına karşı koruma sağlamalıdır. Güneş kremi açık havaya çıkmadan 30 dakika önce uygulanmalı, 3 saatte bir yenilenmeli, terleme ya da yüzme halinde ise 3 saatlik periyot beklenmeden tekrar sürülmelidir.
Cilt kuruluğu, dolgun cilt hücrelerinin büzüşmesine ve buna bağlı olarak ciltte erken çizgiler ve kırışıklıklar oluşmasına yol açabilir. Cilde ihtiyacı olan nemin düzenli bir şekilde sağlanması, ciltte suyun doğal olarak hapsedilmesine, böylece küçük çizgilerin ve kırışıklıkların maskelenmesine yardımcı olur. Her gün en az 2 litre su tüketmek bu nedenle çok önemlidir. Bu sayede yetersiz su tüketimi dolayısıyla cildin kırışması ve sarkması gibi istenmeyen durumlar önlenebilir.
Sigara içen kişilerin sigarayı bırakması cilt kırışıklıklarını önleme amacıyla atılabilecek önemli bir adımdır. Uzun yıllar boyunca ya da çok miktarda sigara içen kişiler sigarayı bıraktıktan sonra dahi cilt rengi ve dokusunda iyileşme ve kırışıklık azalması gibi faydalar sağlamaktadır.
Vücut geneli beslenme alışkanlıklarından doğrudan etkilendiğinden, sağlıksız bir beslenme programı uygulamanın cilt sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğu açıkça ifade edilebilir. Yetersiz ya da tek tip beslenme programı uydulamak, beslenme programında hazır gıdalara ağırlık vermek, alkol ve sigara kullanmak cilt sağlığını olumsuz yönde etkileyen faktörler arasında sıralanabilir. Cilt yıpranmasını geciktirmek için sağlıksız besinler tüketmekten kaçınmak, vitamin ve mineral açısından zengin besinler tüketmeye özen göstermek önemlidir.
Stres pek çok sağlık sorununa neden olabildiği gibi cilt sağlığını da olumsuz yönde etkileyebilir. Stres, üzüntü ve depresyon gibi yoğun duygu değişimleri dolayısıyla cildin daha kolay yıpranması ve erken yaşlanması gibi istenmeyen durumlar yaşanabilir. Cilt canlılığını ve sağlığını korumanın en etkili yollarından biri stresten kaçınmaktır.
Göz Altı Mezoterapisi
Göz altı bölgesi son derece hassas ve ince bir cilt yapısına sahiptir. Stres, yorgunluk, yaşlanma ve çeşitli nedenlere bağlı olarak göz altı bölgesinde ince çizgiler ve koyu renkli halkalar oluşması sık görülen bir durumdur. Göz altı bölgesinde ortaya çıkan istenmeyen görünümü gidermek için göz altı mezoterapisi yönteminden faydalanılabilir. Bu kapsamda hyaluronik asitin yanı sıra çeşitli antioksidanların ve vitaminlerin yer aldığı bir kokteyl bölgeye enjekte edilir.
Göz altı mezoterapisinden daha etkili sonuçlar almak için son zamanlarda pek çok uzman doktor My Shape Elixir kullanımını tercih etmektedir. Formülünde PLLA, hyaluronik asit ve glutatyon başta olmak üzere 41 ayrı bileşenin bulunduğu ürün pek çok fayda sağlar. PLLA ciltteki fibroblastın yenilenmesine yardımcı olur. Fibroblastların yenilenmesi aynı zamanda kolajen senteziyle elastin üretiminin tetiklenmesi anlamına gelir. Böylece ciltteki yaşlanma sürecini önlemek mümkün olabilir.
Göz Altı Işık Dolgusu
Göz çevresinde zaman içinde çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelen çizgili, çökmüş ve koyu halkalı görünümü gidermek için son yıllarda en çok tercih edilen yöntem göz altı ışık dolgusu prosedürüdür. Hyaluronik asit gibi güvenli ve doğal bileşenlerin cilt altına enjekte edildiği göz altı ışık dolgusu tedavisinde istenen etkiyi sağlamak için My Shape Elixir kullanılabilir. My Shape Elixir diğer etken maddelere göre daha uzun süre boyunca kalıcı etki sağlayabilir. Enjeksiyonun ardından vücut PLLA mikrokürelerini kademeli bir şekilde emer. Elde edilen sonuçların çok daha uzun süre boyunca kalıcı olmasını sağlamak için yeni üretilmiş kolajeni serbest bırakma özelliğine sahiptir.
Anti-Aging Tedavilerin Etkisini My Shape Elixir ile Artırın
Anti-aging yani yaşlanma karşıtı tedavilerde My Shape Elixir kullanarak etkili sonuçlar elde etmenin mümkün olduğunu biliyor musunuz? Ayrıca diğer etken maddeler kullanılarak gerçekleştirilen anti-aging tedavilere göre daha uzun süre kalıcı sonuçlara ulaşabilirsiniz. Bunun nedeni diğer etken maddelerle uygulanan anti-aging tedavilerde kullanılan hyaluronik asit içeriklerinin etkisini tipik olarak 6 aya kadar korumasıdır. My Shape Elixir’in özenle geliştirilmiş formülünde bulunan PLLA’nın etkisi ise 48 hafta ve daha uzun süre devam eder. Çünkü vücut My Shape Elixir’in bileşenlerinden PLLA mikrokürelerini kademeli bir şekilde emer. Geride ise uygulamanın sonuçlarını koruma görevini üstlenen yeni üretilmiş kolajeni bırakır.
Ayrıca My Shape Elixir diğer protokollerden farklı olarak daha kademeli bir yaklaşım benimsediği görülebilir. Tedavi süreci boyunca kolajen üretim sürecini doğal ve kademli olarak gerçekleştirecek bir dizi enjeksiyon hastaya uygulanır. Bunun doğal bir sonucu olarak ise elde edilen sonuçların daha uzun süre kalıcı olması ve daha doğal bir görünüm elde edilmesi mümkün olabilir.